Londra’nın ünlü Top Secret Komedi Kulübü, komedyenleri donuk bakışlarla dumura uğratan seyircilerle baş edemeyince radikal bir karar aldı: ‘Botoks yaptıranların girişi yasak!’ Evet, yanlış duymadınız. Kapıda yüz kaslarınızın esnekliği test edilecek, eğer fazla pürüzsüzseniz güle güle ya da daha doğrusu, gülemiyorsanız güle güle!
Kulübün sahibi Mark Rothman, komedyenlerin ifadesiz suratlardan bıktığını belirterek, sahnedeki sanatçıyı korumak adına bu adımı attıklarını açıkladı. Ne de olsa, Jack Whitehall, Amy Schumer ve Dave Chappelle gibi isimlerin esprileri havada asılı kalıyorsa, seyircinin ifadesizliği artık bir sanat suçu sayılabilir. Yeni uygulamayla birlikte, kapı görevlileri misafirleri ‘ifade testine’ tabi tutarak botoks izlerini tespit edecekmiş. Peki bu test tam olarak nasıl olacak? Sırasıyla kaş kaldırma, gülümseme ve şaşırma hareketleri mi yaptırılacak? Yoksa bir görevli aniden suratınıza vurup tepkinizi mi ölçecek?
Komedyenler cephesinden de destek büyük. Andrew Mensah, “Komedi seyirciyle etkileşim içinde gelişir, yüz ifadeleri büyük rol oynar” derken, Paul Chowdhry ise “Sahnedeyken donuk bir yüz görmek istemem” diyerek bu harekete onay vermiş. Anlaşılan, sahnede ‘ölü balık bakışı’ görmek artık sanatçılar için büyük bir kâbus.
Şimdi akıllara şu soru geliyor: “Botoksluysanız artık komedi kulüplerine giremeyecek miyiz?” Şimdilik Londra’da böyle bir giriş yasağı var ama bu uygulama yayılırsa neler olur dersiniz? Sinema salonlarında, tiyatrolarda, hatta kahkaha terapilerinde bile yüz kası kontrolü mü yapılacak? Yani, ilerleyen günlerde estetik dünyasıyla stand-up dünyası arasında bir soğuk savaş mı izleyeceğiz? Bize de sirayet eder mi bu durum bekleyip görelim.
NİHAT HATİPOĞLU’NA SORULARIM VAR
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, atv ekranında izleyicilerden gelen ve en çok merak edilen soruları yanıtlıyor. Sol elle yemek yenir mi? Köpeklerin uluması uğursuzluk mudur? Sosyal medyada DM’den birine yürümek haram mı? Hz. Havva, Hz. Adem’i yasak meyveyi yemeye teşvik etmişse erkekleri günaha sokan kadınlar mıdır?.. Programda ne ararsanız var. Hoca hepsine o kadar iyi yanıtlar veriyor ki sosyal medyada da hemen viral oluyor sorular.
Son olarak izleyicilerden biri, “Dua yerine enerji ile birini kendimize bağlamamız mümkün mü?” sorusunu yöneltti. Bu sıra dışı soru karşısında bir an duraksayan Hatipoğlu, şöyle cevap verdi. “Enerji ile bağ kurarsanız, o enerjiyle geri gidersiniz. Bu doğru bir yol değil. Enerji işini tam olarak anlamıyorum, ama bunun yerine en güzel enerjinin dua olduğunu vurgulamak istiyorum” dedi.
Ayrıca, enerjinin kişiden kişiye nasıl geçtiği konusunda kesin bir görüş belirlemediğini ifade ederek, tokalaşma ve kucaklaşmanın bir tür enerji alışverişi olduğunu ancak bunun da ne kadar etkili olduğunu anlamanın zor olduğunu belirtti. Nihat Hoca’ya sürekli şunu yapsam orucum bozulur mu sorusu soruluyor, en basitinden diş fırçalama oruç bozar mı, burnum kanadı orucum bozulur mu gibi. Uzun zamandır kafama takılan sorular var benim de, yayına bağlanıp soramayacağım ama buradan iletmek istiyorum soruları.
Oruçluyken kötü düşünen sürekli başkalarını yargılayan, dedikodu yapanlar günah işliyor mu? Ya da gösterişin olmaması gereken bir ayda bu kadar gösterişli yemek masaları kurup sonra o yemekleri çöpe atmak günah mı? Şu açık büfe fiyatlarının en maksimum seviyede olduğu iftarlar… 5 bin TL’lik yemeklerin hepsi çöpe atılıyor sade bir iftar sofrası yok mu, illa göstermek mi gerekiyor masayı?
Kafam çok karışık bu ramazan nereye doğru gidiyoruz sorgulaması hiç bitmiyor. İftar masasında yan masadaki kızın kıyafetini konuşanlara hiç gelmiyorum. Herkes yediği tabağa baksa bu ay, güzelliklerden bahsetse, dedikoduyu bıraksa, yargıyı hayatından uzaklaştırsa nasıl olur? Bence yapabiliriz, zor değil.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
News
